Favoriler 2 / Mayıs 2015

    Merhaba, ilkini şurada yazmış olduğum favoriler serisinde, bugün de Mayıs ayında severek ve sıkça kullandığım ürünleri kısaca anlatacağım. O zaman da belirtmiştim ki, her favoriler yazısında 6 ürün olacak. 

    Kiehl's Ultra Light Daily Uv Defense; yazları normale dönen cildim için, nemlendirici sürmeden direkt olarak uyguladığım bir krem. Benim için aynı zamanda güzel bir gündüz makyaj bazı. Yazısı burada.
    Make Up For ever M156  Flesh Far; ikincisini satın aldığım, kadife yumuşaklığında, güzel bir astar rengi.
    Rimmel London 60 Seconds / 230 Portebollo Pink; bu ay sıkça sürdüğüm, orta tonlu bir pembe oje. Yapısı ve kalıcılığı, beni olumlu anlamda şaşırttı.

    Dolce&Gabbana "Sunshine" Bronzer; hem yüzüme canlılık vermek için, hem de allık olarak bu ay elim en çok bu ürüne gitti. Ayrıntılı yazısını okumak isterseniz, buraya tıklayabilirsiniz.
    HR Magic Concealer; Sıcakların bastırmasıyla, artık hafif kapatıcılar kurtarıcımız oluyor. Kapatıcılığının iyi, nemlendirmesinin yeterli olması sebebiyle, altına krem gerektirmeyen bu ince yapılı kapatıcıyı bu ay neredeyse hergün kullandım. Bendeki rengi 02 medium ve yazısı şurada.
    Urban Decay Revolution "Naked" ruj; her ne kadar yapısına hayran kalmadığımı buradaki yazımda belirtmiş olsam da rengi sebebiyle, bu ay elim sıkça bu ruja gitti. Çok çok doğal bir pembe-nude. Adının "naked" olduğu kadar var.

    Benim için mayıs ayının favorileri bu 6'lıydı. Sizin 6'lınız nelerdi?

Clinique Chubby Stick / 05 Chunky Cherry

    Merhaba, bugün severek kullandığım Clinique Chubby Stick'lerden elimdeki ikinci renk olan, Chunky Cherry 'yi anlatacağım. 

    Kalem şeklinde, alttan çevirerek, normal bir ruj gibi açılan bir parlatıcı.
    Bu, diğer rengini şurada yazdığım, ikili sette gelen ikinci renk. 05 numaralı Chunky Cherry, klasik (ilk çıkan) chubby stick serisine üye. Klasik chubby stickler, nemlendirici dudak parlatıcısı olarak geçiyor. Intense olanlar için ise, nemlendirici kalem ruj tanımlaması yapılmış. Farkları da burada ortaya çıkıyor. Intense olanlar opak bir görünüm sağlarken, klasik serinin renk verme özelliği o kadar güçlü değil. Bu yüzden, kalemlerin dış renkleri sizi aldatmasın.

    05 numaralı bu kalem parlatıcı da, yarı saydam bir bitiş sağlıyor. Kiraz renginde evet ama, günlük olarak kullanılabilecek bir canlılıkta. Dudakta asla abartı durmuyor. Fakat kalıcılığı konusunda iyi şeyler söyleyemeyeceğim. Hem parlatıcı hem de nemlendirici olması sebebiyle, çok kısa sürede siliniyor. Birşeyler yiyip içerseniz de hiç kalmıyor. Bu seriyi değil ama Intense serisini kesinlikle öneririm. Şuradan diğer renklerini inceleyebilir, 59 tl'ye satın alabilirsiniz.
   Sizin chubby stick'lerden sevdikleriniz var mı?
 

Allık Çekmecesi

    Merhaba, bu hafta Anıl ve Görkem ile ortak olarak, makyaj masalarımızdan birer çekmeceyi anlatmak istedik. #3urun3yorum 'da bu hafta konumuz, 3 çekmece diyebiliriz. Ben, kısaca allıklarımı tanıtacağım. Görkem, en sevdiği kategori olan kapatıcılarını ele alacak, Anıl ise, far paletlerine olan tutkusunu gösterecek;) 

    Allıklarım, makyaj masamın çekmecesinde de, yukarıdaki gibi o pembe kutunun içerisinde duruyor. 9 adet allık, o kutuyu tamamen dolduruyor. Beni de daha fazla alışveriş yapmamam için frenliyor.
    Şimdi, üç gruba ayırdığım allıklara kısaca yakından bakalım;

    İlk grup; Mac allıklar. Soldaki eflatun ambalajlı olan, Kelly Osbourne koleksiyonundan, Jolly Good isimli msf (mineralize skinfinish). Pembe alt tonlu bir aydınlatıcı ve bej tonda bir pudra kısmından oluşuyor. Koyu göz makyajlarına ya da canlı rujlara yakışan çok doğal bir allık görevi görüyor. Yanında, yine bir Msf olan, Stereo Rose var. O da koleksiyon ürünüydü. Benim en sevdiğim, aynı zamanda aydınlatıcı görevi de gören allıklardan biri. Üstü düzleşti bile. Işıltılı, çok kibar bir şeftali tonu. Üçüncü Mac, Margin isimli, frost bitişli allık da bakır-şeftali tonlarda. Mac Margin'in yazısı blogda var.

   Elimdeki Hourglass allıklar da, yukarıdaki gibi. İlk sıradaki Mood Exposure, kabında açık bir mürdüm gibi görünse de, yanakta bej-kahveye dönüşüyor. Yanındaki, Diffused Heat, sıcak alt tonlu, içinde pembelik de bulunan bir şeftali. Son sıradaki Luminous Flush da, tam anlamıyla bir bebek pembesi. Hourglass allıklarla ilgili, çok pigmentasyonlu olduklarını vurgulamam gerek. Üçü de ışıltı vs. içermese de tebeşir matlığında da değiller. Mood Exposure ve Luminous Flush 'ın yazıları blogda mevcut. Anasayfadaki arama kutucuğuna isimlerini yazarak ulaşabilirsiniz.

    Son üçlüye baktığımızda 3 farklı marka görüyoruz. İlki Nars Douceur, kahveliği baskın, kirli pembe diye adlandırabileceğimiz bir renk. Mat yapıda. Sağında, Dolce&Gabbana'nın Sunshine isimli bronz pudrası var. İçinde kızıllığı baskın olduğu için, çoğu zaman allık olarak da kullandığımdan, allıklarımın arasında duruyor. En sonda, Milani'nin şeftali tonundaki meşhur allığı, Luminoso var. Turuncu olmayan, açık şeftali bir allık aradığımı söylediğimde, Anıl elindekini bana yolladı. <3 Luminoso da, çok çok sevdiğim ve kendime yakıştırdığım kibar bir kayısı-şeftali tonu. (manav). Douceur ve Sunshine'ın yazıları da blogda mevcut.

    Bu yazıyla beraber, allıklarda genel olarak, şeftali ya da bej-kahve tonlarını tercih ettiğim açıkça belli oldu. Siz de benim gibi, açık tenli ve nötr'e yakın olsa da sarı alt tonlu biriyseniz, yukarıdaki allıkları rahatlıkla öneririm.
    Görkem'in güncel olarak hangi kapatıcıları kullandığını ve düşüncelerini öğrenmek için, buradan Görkem'in bloğuna,  Anıl'ın birbirinden güzel far paletlerini görmek için ise, şuradan Anıl'ın bloğuna ulaşabilirsiniz.

Urban Decay / Naked Skin Concealer

    Merhaba, dünkü Clinique kapatıcının yazısı çok okununca, bugün de en son aldığım ve merak edileceğini düşündüğüm bir kapatıcıyı yazmak istedim. Urban Decay Naked Skin, bugünkü yazının konusu. 

    Naked Skin de çoğu klasik göz altı kapatıcısı gibi, ucunda sünger olan bir aplikatör yardımıyla sürülüyor. 5 ml.'lik bir ürün. Bendeki rengi, Light - Warm. Yanlış hatırlamıyorsam, serinin en açık ikinci rengi. Sarı alt tonlu.



    Rengi sayesinde aydınlık bir görünüm sağlıyor fakat genel anlamda benim sevmediğim bir ürün oldu. Öncelikle yapısının ince olduğunu söyleyebilirim. Benim çizgilerime çok çabuk doldu. Göz pınarlarına yakın noktalarda, sürdükten 2 saat kadar sonra birikme yaptı. Kabuk kabuk, en istemediğim türde bir görünüm oluştu. Ayrıca kalıcılığı da beni hiç ama hiç tatmin etmedi.

    Kısaca, çok büyük ümit ve beklentilerle aldığım Naked Skin kapatıcı, beni hayal kırıklığına uğrattı.  Ama seveni de çok tabi ki. Sephora'larda 79 tl'ye satıştalar.  Siz bu kapatıcıyı denediniz mi? Denediyseniz sevdiniz mi ?

   *Bu arada, bloğumu "gerçekten" takip edenler zaten biliyorlar ki, çoğu zaman bileğimde ya da elimde gösteriyorum renkleri. Çeşitli sebepleri var. En başta; renklerin zaten herkeste farklı duracağı ve de benim, günün hangi saatinde fotoğraf çekeceğimin ne yazık ki belli olmaması. Kapatıcıyı bileğimde gösteriyorum çünkü, en azından damarları ne kadar kapattığını görebiliyoruz. Anlayışınız için teşekkürler.

Clinique / Line Smoothing Concealer

    Merhaba, göz altı kapatıcısı makyaj çantamda olmazsa olmaz ürünlerin başında geliyor. Başka hiçbirşey kullanmasam da sadece kapatıcı yardımıyla kendimi daha iyi hissediyorum.
Clinique Line Smoothing, benim yıllardır kullandığım, bitirdikçe de aldığım bir ürün.

    8 gr.'lık likit yapıdaki bu ürün, klasik, fırçalı aplikatörle geliyor. Kimileri bunu pek hijyenik bulmasa da ben sadece kendim kullandığım için bir problem görmüyorum. Bendeki rengi 02 light.  Kapatıcılığı için, tama yakın orta diyebilirim. Bunu kullandığım zaman, yapısı çok ince olmadığından, çoğu zaman corrector'a ihtiyaç duymuyorum. Yoğun kapatıcılıktaki her ürün gibi, çok olmasa da, göz altlarını kurutuyor. Fakat, bir Mac ProLongwear ya da Estee Lauder Double Wear kadar değil.

    Çizgi ve kırışıklıklara dolmadığını, pürüzsüzleştirerek daha genç bir görünüm kazandırdığını iddia etse de, ben böyle bir sonuç gözlemlemedim tabi ki. Benim için, o özellikleri taşımayan klasik bir kapatıcıdan farkı yok.

    Line Smoothing'i fırçayla da uyguluyorum ama en fazla parmağımla uyguladığımda sonuçtan memnun kalıyorum. Hergün bu kapatıcıyı kullanmasam da, verdiği kapatıcılık ve aydınlık görünüm sayesinde, elimde her zaman bulunmasını istiyorum. Clinique markasının satıldığı kozmetik dükkanlarından ya da online olarak şuradan 69 tl'ye satın alabilirsiniz.

Mac / Technakohl Liner ( Graphblack )

    Merhaba, bugün elimdeki 2 siyah kalemden birini anlatıyorum. Diğeri de şurada zaten. Elimde 2 tane olduğunu belirtmek istedim çünkü, 1-2 sene önceye kadar sadece siyah kalem kullanıyordum. Hatta Graphblack'ten 2 tane bitirmişliğim var. Fakat, şu anda siyaha elim pek gitmiyor. Kahverengi ve tonları daha kullanışlı geliyor. Yalnız, kahverenginin ten rengimize uygun olanını seçmemiz gerekiyor, aksi halde olduğumuzdan daha yorgun görünebiliriz.

    Graphblack, Mac'in technakohl liner / eye-liner kajal serisinden simsiyah bir renk. Asansörlü bir kalem. Dolayısıyla çok ince bir hat çekmeye imkan vermiyor. Fakat üst ve alt kirpik diplerinin iç kısmına simsiyah rengini kolayca verdiği için, severek kullandığım bir kalem. Özellikle üst kirpik dipleri için oldukça başarılı.

    Graphblack, jelimsi bir yumuşaklıkta değil ama sıradan kalemler gibi kurşun kalem şeklinde de olmadığı için, acıtma ve kızartma problemi yaşamadım. Dış kısımlarda kısa sürede kuruyup, ben silene kadar kıpırdamadı. İç kısımlarda ise, şimdiye kadar denediğim kalemler içinde en başarılı performansı gösterdi diyebilirim.

    Mac mağazalarından ya da Mac'in şuradaki sitesinden 49 tl'ye satın alabilirsiniz. Siz bu kalemi denediniz mi, akmayan siyah göz kalemi öneriniz var mı?

Dior / Rouge Dior Nude / 459 Charnelle

    Merhaba, bugün çoğu makyaja yakıştırdığım bir ruju anlatıyorum. Zaten elimdeki rujların çoğu ara tonlarda olduğundan, yazılarda bu ifadeye sıkça rastlayabilirsiniz. 

Dior'a ait bu ruj, Rouge Dior Nude serisinden 459 numaralı Charnelle.

    Charnelle, serinin adında olduğu gibi, nude bir ruj. Dudağa renk vermesi başarılı ancak rengin yumuşaklığı sebebiyle ben buradayim diye bağırmıyor. İçinde şeftaliliği baskın olan bir pembe. Dudak rengine gerçekten çok yakın.

    Bitişi, ışıltılı olmadığı gibi mat da değil. Yarı-ıslak görünüm veriyor diyebilirim. Kremsi yapısı, dudağı nemli tutuyor. Çizgilere dolacak kadar ince yapılı değil. Ancak dudakta ağırlık da yapmıyor.
Kalıcılık konusunda çok başarılı değil. 2-3 saatte bir tazelemek gerekiyor. Charnelle, benim severek kullandığım ve yaptığım çoğu makyaja yakıştırdığım bir ton oldu.

    Sephora, Sevil ya da Boyner gibi mağazalardan 120 tl gibi bir fiyata satın alabilirsiniz.
    Ben şeftaliliği daha baskın bir ruj arıyorum. Önerileriniz var mı?

The Balm / Bahama Mama Bronzer

    Merhaba, ortak yazıda bu hafta, Görkem ve Anıl ile beraber, The Balm markasından 3 ürün anlatıyoruz. Üçü de gerçekten, çok kullanışlı ve sevdiğimiz ürünler. 

Benim yazım, hepimizin bildiği Bahama Mama bronzer üzerine olacak. 

 
    Klasik the Balm ambalajları gibi, Bahama Mama da, karton ama dayanıklı bir paketlemeyle geliyor. Kapağındaki ayna, çantaya atıp çıkmak için gayet kullanışlı.
    Yapısı çok yumuşak olmasa da, pigmentasyonu çok çok başarılı. Tamamen mat bitişli. Rengini kolayca veriyor. Fırçayı 1-2 kez sadece dokundurarak yeterli miktarda ürünü alabiliyorsunuz.
    Ancak benim ten rengim için bir bronzer olarak fazla koyu. Aşağıdaki fotoğraftan da anlayabileceğiniz gibi, elimin üzerinde bile, oldukça kahverengi duruyor. Ben bronz görüntü istediğim zaman içinde biraz daha kızıllık olan ürünleri tercih ediyorum.
    Peki Bahama Mama'yı hangi amaçla kullanıyorum? Ben bu ürünü, daha çok far olarak, en fazla da kontür için kullanmayı seviyorum. İşte bu zamanlarda, gerçekten aradğım kahve tonunu yakalayabiliyorum. Kısaca, Bahama Mama benim için, benim tenime uyan ideal kontür pudrası.

    The Balm, bildiğiniz gibi Gratis'te satılan bir marka ve Bahama Mama'nın da indirimsiz fiyatı, 40 tl. İndirim dönemlerinde 20 tl'ye kadar düşebiliyor. Bu şekilde alındığında da fiyatına göre oldukça başarılı bir ürün.
    Diğer The Balm ürünlerinden;
    -Down Boy allık için buradan Görkem'in bloğuna,
    -Schwing eyeliner için ise şuradan Anıl'ın bloğuna
 ulaşabilirsiniz.

    Ortak yazıların fotoğrafları için, instagramda #3urun3yorum etiketine bakmayı unutmayın <3

John Frieda / Argan Saç Bakım Yağı

    Merhaba, bugün severek kullandığım bir saç bakım yağını anlatmak istiyorum.  John Freida markasına ait bu yağın tam adı ; Besleyici & Pürüzsüzleştirici Argan Bakım Yağı

   
    100 ml.'lik bu ürün, cam şişede olmadığı için, tatillere de rahatlıkla götürülebilecek bir hafiflikte. Cam daha sağlıklı desek de, çantalarımızın ağır olması hiçbirimizin hoşuna gitmiyor.
    Adında argan geçse de, içeriğinde yoğun olarak bulunduğunu düşünmüyorum. Arkadaki açıklama kısmında da zaten "argan yağı içerir" gibi bir ifade var ki bu, yağın adına göre oldukça saçma bir ifade. O yüzden, direkt olarak argan yağı diye değil de, saçınıza sıradan bir bakım yağı alıyormuşsunuz gibi düşünün.

    Gelelim benim nasıl kullandığıma; her duş sonrası saçlarımı henüz taramamışken, 1-1,5 pompa kadar avucuma sıkıp saç uçlarıma yediriyorum. Daha sonra saçlarımı tarayıp kurutuyorum. Kuru saça da denedim ama ben en yüksek faydayı, ıslak saça uygulayarak sağladım.
    Sonuçta; saçıma fazladan bir yumuşaklık verdiğini söyleyemem ama gerçekten elektriklenip tel tel olmasını engelledi.

    Gratis veya Watsons'ta indirimsiz fiyatının 30-35 tl arasında olduğunu hatırlıyorum. Çoğu zaman da %30 indirime giriyor.
    Sizin kullandığınız saç bakım yağları var mı ?

   

Mac / Charcoal Brown Far

    Bugün, Mac'in mat bitişli, Charcoal Brown isimli farını anlatıyorum.

    Ben genelde kaşlarım için, kalem kullanıyorum. Farın daha doğal sonuç vereceğini ve kaşlarda dökülme problemi yaratmayacağını bilsem de, kalem kullanmak daha pratik geliyor. Fakat, gerçekten yeterli zamanım varsa, uygun renkteki farlara başvuruyorum.

    Charcoal Brown 'ı doğrudan kaş farı olarak aldığım için, tekli olarak almayı tercih ettim. Renk, orta-koyu arası, içinde bozluk bulunan bir kahverengi.  Sıcak alt tonlu olsa da içinde bariz bir biçimde kızıllık içermiyor. Çok çok koyu renk kaşlarınız yoksa, esmerlere kaş için genelde bu rengi öneriyorlar. Yapısı çok yumuşak değil, Mac'te (benim denediğim kadarıyla), koyu renklerin yapılarında bu özelliğe sıkça rastlanıyor. Yani kremsi bir yapısı yok. Oldukça sert bir far.

    Elbette, sadece kaş doldurmak için de kullanmıyorum. Göze derinlik verirken, en koyu ton olarak en dışa kullandığım da oluyor, eyeliner şeklinde kirpik diplerine sürdüğüm de. Kısaca, genel olarak memnun olduğum bir far. Mac mağazalarından ya da şuradan tekli farları 55 tl'ye satın alabilirsiniz. Refill olarak almak isterseniz de fiyatları 40 tl. 

    Sizin hem kaşlarınız hem de göz makyajınız için kullandığınız joker farlarınız var mı? 

Sevdiğim Far Karıştırma Fırçaları

    Merhaba, göz makyajı yaparken, en çok far karıştırma fırçalarını kullanıyorum. Hergün de fırça yıkayamadığım için, elimde birden fazla temiz karıştırma fırçası olmasına özen gösteriyorum. Bugün severek kullandığım 5 far karıştırma fırçasını anlatacağım. 

    Öncelikle söylemeliyim ki, biz, Görkem ve Anıl ile günün 24 saati iletişim halindeyiz. Günlük yaşamımızda da arkadaşız. Blog yazılarıyla ilgili de sürekli fikir alışverişi yapıyoruz. Bazen konularımız aynı güne denk gelebiliyor. Ya da aynı ürünü anlatacaksak, birkaç gün arayla yayınlayabiliyoruz. Bu yüzden, bazı bloglar gibi, onda gördüm ben de yaptım şeklinde değil de, bunu bilinçli olarak yaptığımızı bilmenizi isterim. 

    Şimdi gelelim fırçalara; yukarıdaki fotoğrafta, soldan sağa fırçalar; Sigma E40, Sigma E35, Mac 217, Sephora 13 ve Ecotools'un bir setinden çıkan isimsiz bir fırça.

Sigma E40; Genelde, göz kapağının katlanma bölgesinde değil, kaş kemiği ile katlanma bölgesi arasında olan en dıştaki rengi, daha da yumuşatmak için kullandığım bir fırça. Geniş olması sebebiyle makyajın bıtmesine yakın, dış kısımları daha doğal hale getirmeye yarıyor. Fırçanın kalınlığı, aydınlatıcı ya da kontür için de makul (yüz genişliğinize göre).

Sigma E35; E40'tan bir nebze daha ince, yine far dağıtmak için kullanılan bir fırça. Kıllarının beyaz olması sebebiyle, E40'tan daha kullanışlı buluyorum. Böylece, temiz olup olmadığı rahatça anlaşılıyor.

Mac 217; Farı göz kapağına hem uygulamada, hem de daha sonraki aşama olan dağıtmada işe yarayan çok yönlü bir fırça. E40 ve E35'e göre daha yassı bir şekli var. Böylece, doğrudan, katlanma çizgisine oturabiliyor. Muadili olarak, Sigma E25'e bakabilirsiniz.

Sephora 13; Sephora'da bir farı bana bu fırçayla uyguladıklarında keşfettiğim, bence hakettiği değeri göremeyen, başarılı bir dağıtma fırçası. Uca doğru hafif sivrileşen, mum şeklinde bir fırça. Bu şekli sebebiyle katlanma çizgisinin hemen üzerine, sadece bir geçiş rengiyle, günlük ve kolay bir gölgeyi verirken kullanıyorum. Çok memnunum.

Ecotools dağıtma fırçası; Üzerinde herhangi bir numara yok. Çok uzun yıllardır benimle. Sanırım bir setin içinden çıkmıştı. O setten elimde sadece bu fırça kaldı. Bu 5 fırça içinde, kılları en yumuşak olan fırça budur. Gerçekten çok çok sevdiğim bir fırça.

Genel olarak, bu 5 fırçanın en yenisi 1,5 senelik Sephora fırçadır. Hiçbirinde kıl dökme sorunu da yaşamadım. Hangisine ulaşabilecekseniz, gözüm kapalı tavsiye ederim.
Sizin sevdiğiniz göz fırçaları hangileri?

Urban Decay / Revolution Lipstick "Naked"

    Merhaba, son zamanlarda sıkça elimin gittiği bir ruju anlatıyorum bugün. Urban Decay, Sephora'ya geldiğinde hepimiz çok sevindik. Elimde far ve kalemlerinden zaten olduğu için, ruj ve kapatıcısını da denemek istedim. İşte bugünün konuğu, satışa çıktığı ilk gün aldığım,  Naked isimli o ruj. 

    Öncelikle dış görünümünden başlamak istiyorum. Çok şık, metalik bir ambalaja sahip. Satış fiyatı 65 tl. Bu fiyata satılan, farklı markadaki rujlarla karşılaştırdığımızda, dış görünüm olarak gerçekten 1-0 önde başlıyor.

    Renge gelecek olursak; Naked, orta tonlu bir nude-pembe. Hem çıplak dudak görünümü istediğinizde, hem de biraz da renkli olsun dediğinizde elinizin gideceği, joker bir renk. Ölü gibi göstermiyor. 'Ben buradayım' diye de bağırmıyor.  Sıcak alt tonlu olduğu için, pespembe rujları kendisine yakıştırmayanların da beğenebileceği bir renge sahip. 

    Yapısı hakkında biraz iyi, biraz kötü konuşacağım. İyi; çünkü, tek katta opak bir görünüme ulaşabiliyorsunuz. Mat ve nemlendirici özellikte. Kurutmuyor ve kalıcı. Kötü; çünkü, nemlendirici özellikte olup aynı zamanda da rengini yoğun biçimde vermesi, rujun ağırlaşmasına sebep olmuş. Dudağınızda kaldığı süre boyunca, orada olduğunu hissettiriyor. Anlatabildim mi bilmiyorum ama, ruj sürdüğünüzü unutmuyorsunuz. Fakat; rengi ve matlığı sebebiyle şu anda severek kullanıyorum. Bitince tekrar alacağımı düşünmüyorum. 

    Siz Urban Decay'den ruj denediniz mi, yapıları hakkında ne düşünüyorsunuz? 

Rimmel London / Scandal Eyes Göz Kalemleri

    Merhaba, bu hafta ortak yazı olarak, Rimmel London markasından ürünler anlatacağız. Görkem, dudak kalemi, Anıl ise maskara yazdı. Ben de, Scandal Eyes göz kalemlerinden bahsedeceğim. 

    Kalemlerin genel olarak yumuşak yapıda olduklarını söyleyebilirim. Göz içlerini acıtmıyorlar. Benim elimde; siyah, kahve, ten ve bronz olmak üzere 4 rengi var.

001 Black; Oldukça siyah bir kalem. Mat. Her ne kadar rengini ve yapısını sevsem de, 3-4 saat sonra, gözün iç kısmında kıpırdamaya başlıyor. O keskin görüntü, yerini parça parça olmuş bir siyahlığa bırakıyor. Herhangi bir siyah göz kalemi için, en olumsuz özellik herhalde budur. Bitince, almam.

003 Brown: Işıltılı bir koyu kahverengi. Işıltıları büyük simler şeklinde olmadığından, gözün iç kısmında problem çıkarmıyor. Kalıcılığı siyaha göre daha başarılı. Bittikçe alacağım.

005 Nude: Ne çok açık, ne çok koyu. Tam bir nude. Rengi çok sevdim ama alt kirpik diplerimin iç kısmındaki performansından hiç memnun kalmadım. Ne kadar dikkatli de sürsem, kirpik diplerinde birikme sorununu çözemedim. Bence, ten rengi bir kalem için, en büyük eksilerden biri de bu. Kullanacağım rujun rengine göre, dudak çerçevelemede kullanıyorum. Bitince tekrar almam. 

012 Bronze: Türkiye'de satışı olmayan, ama serinin bana göre en güzel rengi. İçinde bronzluk baskın olan, ışıltılı, orta tonlu bir kahverengi. Kalemin rengi çok koyu olmadığından, ışıltısı kahverengi kaleme göre daha belirgin. Yine, göz içinde rahatsızlık vermeyen, hatta çok şık duran bu kalem Mac Teddy 'yi anımsatıyor. Ulaşabildikçe alırım.

    Scandal eyes kalemlerde, waterproof ibaresi olsa da, bu konuda çok başarılı olduklarını düşünmüyorum. Ancak, gözün dış kısmına kullanmak için (ki ben çoğu zaman öyle yapıyorum), fiyatına göre oldukça başarılı ürünler. İşte o zaman, siz temizleyene kadar akma/bulaşma yapmıyorlar. Watsons'lardan 15 tl gibi bir fiyata satın alabilirsiniz. 

    Diğer Rimmel ürünleri olan; Indian Pink dudak kalemi için buradan Görkem'in bloguna,

Extra 3d Lash maskara için ise şuradan Anıl'ın bloguna ulaşabilirsiniz. 

    Ayrıca; ortak yazılar dahilinde, geçen hafta başlattığımız çekilişlerimize hala katılmadıysanız, ilgili yazıyı da buraya ekliyorum. Katılımlarınızın geçerli olması için, bloglara abone olmayı unutmayın. Herkese iyi haftalar. 

Nars / Douceur Allık

    Merhaba, bundan birkaç ay önce çekmecemde 4-5 tane Nars allık vardı. Fakat, bir süre sonra çoğuna sıra gelmediğini farkettim ve elimden çıkardım. Şu anda Nars'tan allık olarak sadece Douceur var.  ("dusö" olarak okunuyormuş) 

    Douceur için rengi, içinde kahveliği baskın olan bir pembe-gül kurusu olarak anlatabiliriz. Fakat kabında her ne kadar kirli pembe olarak görünse de, uyguladığınızda gerçekten kahveye yakın bir ton elde ediyorsunuz. Bu, çok doğal ve çoğu makyaja yakışacak bir ton. Ben de, allık olarak ne sürsem diye düşünmek istemediğim günlerde her zaman bu renge gidiyorum. 

    Pigmnetasyonu her Nars allık gibi başarılı fakat, çok yumuşak bir allık olduğunu söyleyemeyeceğim. Tozutma sorunu yok. Gün içinde tazeleme gereği de duymuyorum. Nars allıklar 95 tl'ye satılıyor, ama ne yazık ki Douceur üretimi durdurulan bir renk. Benzerleri olarak ise, Tarte Exposed' a  ve Hourglass Mood Exposure' a bakabilirsiniz. 

    Blogda devam eden çekilişi görmeyen varsa, şuradan çekiliş yazısına ulaşabilirsiniz. Katılımın geçerli olması için ise, bloga abone olmayı unutmayın. <3

Mac / Carbon Far

    Merhaba, bugün simsiyah bir far anlatıyorum.

    Mac'in mat yapılı Carbon isimli farını, ben genelde gölge için değil de, kirpik diplerime keskin olmayan bir eyeliner görüntüsü vermek için kullanıyorum. 

    Tozlaşma yapmayan ama sertliğine rağmen, kömür karası rengini başarılı bir şekilde veren Carbon, çok kolay dağıtılmıyor. Bunu renginin koyuluğuna ve yapısının sertliğine bağlıyorum. 

   
    Eyeliner şeklinde kullanırken, dikkatli olmakta fayda var, çünkü dökülme yapabiliyor. Kapatıcıyı sona bırakarak bu sorunun üstesinden gelebilirsiniz.

    Mac mağazalarından ya da şuradan 55 tl'ye satın alabilirsiniz. Refill olarak almak isteyenler içinse tekli farların fiyatları 40 tl. 

Givenchy / Le Rouge Givenchy - 201 Rose Taffetas

    Merhaba, bugün yaza çok yakışacak pembe bir ruk anlatacağım. Givenchy'den ilk ve tek rujum, 201 numaralı Rose Taffetas. 

    Ambalajından başlamam lazım. Çünkü, kapağı deri ve dışardan da oldukça şık duran bir kabı var. Bir ruja göre, oldukça ağır. Hatta kapağı, kendisinden daha ağır. 

    Yapısı, çok çok kremsi ve fazlasıyla yoğun. İnanılmaz bir pigmentasyona sahip. Tek katta, tam opak bir sonuca ulaşıyorsunuz. Gerçekten hem bu kadar nemlendirip, hem de kalıcılığı başarılı olan ender ruj serilerinden biri, Le Rouge Givenchy. Yapı olarak çok ince olmadığından, çizgilere de dolmuyor.

    

    Rose Taffetas, içinde mercanlık barındıran canlı bir pembe. Sıcak alt tonlu bir renk. Bitişi için, satene yakın mat diyebilirim. Net hatırlamasam da, 120 tl gibi bir fiyatı olması lazım. 

   

Sigma 3DHd Kabuki Fırça

    Merhaba! Bugün, geçtiğimiz Aralık ayında, cloud10beauty'den aldığım bir fondöten fırçasını anlatıyorum. Sigma'nın bildiğim kadarıyla en son çıkan, 3 boyutlu fırça serisinden biri olan, 3DHD Kabuki fırçası, alıştığımız fırçalardan biraz farklı. 

    Kılları yumuşacık ve klasik kabuki fırçalar gibi sık olsa da, şekil itibarıyla diğer fırçalardan sıyrılıyor. Ortaya doğru sivrileşen, ters bir 'v' harfi gibi biçimlendirilmiş. Bu sebeple, sonuçtan memnun kalmanız için, öncelikle elinizin alışması gerekiyor. 

    Sıvı ya da krem herhangi bir ürünü uygularken, diğer ucu düz veya yuvarlak fırçalar gibi hareket ettiremiyorsunuz. Ortasında çatı gibi bir sivrilme olduğundan, tıpkı badana yapar gibi, katlar arasında fırçanın yönünü de değiştirmek gerekiyor. İnşallah anlatabilmişimdir :) 

    Çizgilenme, kullandığınız ürüne bağlı olsa da ben, elimdekilerle böyle bir problem yaşamadım. Ürünü, tam istediğim gibi, dalgalanma yaratmadan eşit olarak yaydı. Yıkanma ve kuruma aşamasına gelirsek, diğer fırçalardan daha yavaş ya da daha hızlı kurumuyor. Çoğu kabuki fırça gibi, akşam yıkadığınızda sabaha kurumuş oluyor. 

    Siyah, beyaz ve pembe olarak 3 rengi var. Yurtdışı alışverişine yanaşmazsanız, Kozmela.com 'da satılıyor. Fakat, fiyatına bakmak için siteye girdiğimde stokta olmadığını gördüm. Zaman zaman güncellendiği için, arada kontrol edebilirsiniz. 

    Sizin en son denediğiniz fondöten fırçası hangisi? 

Mac Patisserie Ruj Çekilişi / 3 Ürün - 3 Çekiliş

    Merhaba, bu pazartesi, Görkem-Anıl-Gözde olarak yazdığımız ortak yazı serisinde, sizlere ufak bir teşekkür etmek istedik. Çünkü, gerçekten çok ilgi gören bir seri oldu. Hediye olarak da, Mac'ten en sevdiğimiz rujları vermeye karar verdik. Kısaca, instagramda  #3urun3yorum olan etiket, bu hafta #3urun3cekilis oldu ;) 

    Benim en sevdiğim, en çok kullandığım ve yedeklediğim Mac rujum, Patisserie. (yazısı burada). Tüm makyajlarda elimin gittiği, kendime en çok yakıştırdığım doğal ton. Bu yüzden, benim hediyem  Patisserie.

    Görkem, çok sevdiği Faux rengini;  Anıl da, en sevdiği kırmızı olan Russian Red'i hediye ediyor. 

Görkem'in çekiliş yazısına buradan, Anıl'ın çekiliş yazısına ise şuradan ulaşabilirsiniz. 

    

    Şartlar çok basit. Sadece blogu takip etmeniz, yorum olarak da size ulaşabileceğimiz bir mail adresiyle beraber, en sevdiğiniz/tavsiye ettiğiniz ruju yazmanız gerekiyor. Blogu takip etmeden, sadece yorum birakanlarin katilimlari gecersiz sayilacaktir! 

    Üç çekilişe de katılabilirsiniz, herhangi bir sınırlama yok. Çekilişin bitiş tarihi 17 Mayıs 2015. Random.org ile kazananlar belli olacak. 

 
    Patisserie 'nin dudağımdaki duruşuyla yazıyı da bitiriyorum.  Herkese bol şanslar.